28 Şubat 2025 Cuma

2025 Kış Tatili Rotaları: Bu Sezon Keşfetmeniz Gereken 3 Destinasyon

Kış ayları, seyahat tutkunları için büyüleyici manzaralar ve eşsiz deneyimler sunuyor. İster karlarla kaplı dağlarda kayak yapmak, ister sıcak bir kaçış planlamak isteyin, 2025 kışında keşfetmeye değer en iyi destinasyonları sizin için derledik.

1. Zermatt, İsviçre – Kayakseverler İçin Cennet 

Zermatt, dünyaca ünlü Matterhorn Dağı’nın eşsiz manzarası eşliğinde lüks bir kayak tatili sunuyor. Geniş pistleri, Michelin yıldızlı restoranları ve şık butik otelleriyle kış sporlarını sevenler için kusursuz bir rota.

2. Lapland, Finlandiya – Kuzey Işıkları Masalı 

Kışın en büyüleyici deneyimlerinden biri, Laplan’de gökyüzünü dans eden Kuzey Işıkları’nı izlemek. Aynı zamanda ren geyikleriyle safari yapabilir, buz otellerde konaklayabilir ve Noel Baba’nın köyünü ziyaret edebilirsiniz.

3. Kapadokya, Türkiye – Karlar Altında Balon Turu 

Kapadokya, kışın bambaşka bir güzelliğe bürünüyor. Peri bacalarının üzerine yağan kar, bölgeyi masalsı bir diyara çevirirken sıcak hava balonlarıyla gökyüzünden bu eşsiz manzarayı izlemek unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Bu kış, ister karlarla kaplı dağlarda macera arayın, ister sıcak bir kaçış yapın, kendinize unutulmaz bir tatil hediye edin. 2025’in en özel anlarını bu destinasyonlarda yaşayabilirsiniz!

Soğuk havalarda seyahat ederken, cildinizin de korumayı unutmayın! 

Hava değişimleri cildinizi hızla kurutur. Kuruyan ciltler için en büyük sorunlardan biri, cildin elastikiyetini kaybetmesi ve tahriş olmasıdır. Hassas cilde sahip olan kişilerin, özellikle kış aylarında cildine ekstra özen göstermesi gerekir.

Vaseline Gluta-HYA serisi, GlutaGlow ve hyalüronik asit içeren formülü ile 5 günde daha aydınlık ve parlak* bir cilt sağlar. Serum etkili formülü ile ciltte hızla emilir, yağlı ve yapışkan bir his bırakmaz.  

Vaseline Gluta-Hya Serum Etkili Losyonları incelmek için tıkla.

*Aydınlık ve parlaklık iddiası ürün kullanılmadan önceki haline kıyasladır. Düzenli kullanımla yapılan klinik testlere göre.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

BERGAMA

Bergama’ya İzmir’den kendi aracınız ile 1,5 saat gibi bir sürede gidebilirsiniz. Aliağa üzerinden eski yoldan da gidebilirsiniz, paralı yeni çevre yolundan da gidebilirsiniz. İzmir otogarından 20 dakikada bir kalkan dolmuşlara binerek de 1.5 saatlik bir süre içerisinde Bergama’ya varabilirsiniz. Yine aynı otogardan kalkan otobüsleri de değerlendirebilirsiniz. Havayolu ile Bergama’ya gelecek olanlar için de en kısa yol İzmir Adnan Menderes Havaalanı olacaktır. Havaalanından İZBAN raylı sistemi kullanarak Aliağa’ya kadar kesintisiz gelebilirsiniz. Aliağa’dan ise ESHOT şehir otobüsleri ile Bergama’ya varmanız çok kolay olacaktır.
Bergama’da o kadar çok gezilecek yer var ki, bir güne hepsini sığdırmanız imkansız. Biz çok erken saatlerde Bergama’da olmamıza rağmen hepsini bitiremedik. İki gün hepsini görmeniz için rahat rahat yeterli olacaktır. Bergama’da gezilecek yerleri liste halinde aşağıda bulabilirsiniz. Hepsi hakkında ufak okumalar yaparak bu yerleri dolaşmakta fayda var • Pergamon Antik Kenti • Kızıl Avlu • Asklepion • Kale Mahallesi • Bergama Halk Kütüphanesi • Bergama Müzesi • Arasta Çarşısı • Bergama Merkez • Kozak Yaylası • Bergama Parşömen • Yığma Tepe Tümülüsü Tüm Bergama yeme-içme önerilerini aşağıdaki gibi listeleyebiliriz: • Altın Kepçe • Sarmaşık lokantası • Çınarlı Kahve • Yenigün Kahvaltı Salonu • Bereket Kahvaltı Salonu • Çiçeksever Kebab Salonu • Çığırtma Evi • Salepçioğlu • Casa Regina

31 Temmuz 2022 Pazar

Beypazarı

    Beypazarı Ankara’ya 115 km İstanbul’a ise 335 km uzaklıkta şirin bir Anadolu kasabasıdır. Sincan-Yenikent-Ayaş yolunu takip ederek Beypazarı'na ulaştık. Beypazarı'nın 5 km dışında İnözü Vadisi yer almaktadır. İnözü Çayı'nın oluşturduğu vadide bulunan tesislerde yöresel lezzetlerin tadına bakabilir, doğanın içinde çayınızı yudumlayabilirsiniz. 
    Hıdırlık Tepesi, ilçeyi tepeden görmek isteyenlerin, panoramik manzarayı seyredenlerin uğrak yeridir. İlçe merkezin de bol miktarda gümüşçü görmek mümkün. Özellikle Gümüşçüler Çarşısı içerisinde birbirinden farklı takılar yer almaktadır. Beypazarı'nda kuyumculuk özellikle telkâri işçiliği ve el sanatları son derece önemli bir yere sahip.



    Beypazarı'nı farklı kılan özelliklerden biri de Osmanlı mimarisine sahip tarihi evleri ve konaklarıdır. İlçe içerisin de restore edilmiş çok sayıda konak görmek mümkün.Konaklar otel ve restoran olarak ilçe turizme hizmet veriyor. 
    Beypazarı'nın önemli değerlerinden bir tanesi de havuç yetiştiriciliği.Çarşıda yer alan dükkanlar da havuç suyu, havuç lokumu bulmak mümkün. Havuç'un ilçe için ne kadar önemli olduğunu ilçe meydanına yapılan havuç heykelinden anlıyorsunuz.
    Aladdin sokağı; karşılıklı ve yan yana dizilmiş dükkanların bulunduğu hoş bir çarşı aslında. Bakır işleri, gümüş, baklava, havuç suyu, baharat, erişte, Beypazarı kurusu gibi yiyeceklerin satıldığı dükkanlar da yol boyunca sürekli bir ikram var. Beypazarı kurusu ve kurutulmuş sebzelerden gerçekten yöreye özgü.  Çarşının sonunda Taş Mektep adında yöresel yemeklerin çoğunlukta yer aldığı bir restoran var. Bir de bu bölgeye has  80 kat cevizli baklava yapan dükkanlar var.



     İlçenin önemli gezilecek yerlerinden bir tanesi de Yaşayan Müze. Beypazarı eşrafından tüccar Katırcıoğlu Ali'nin torunu, Büyük Abbas Ahmet'in oğlu Abbaszade Mustafa Efendi tarafından 19.yüzyılda yapılmış yan yana iki konaktan biri, bugün Yaşayan Müze olarak kullanılıyor. Abbaszade konağı, Osmanlı dönemi mimarisi yapısını taşıyor. İçerisinde Türk Hamamı Müzesini de barındırıyor. Yöresel kıyafetler içindeki kadın rehberler size eşlik ediyor ve konağın hikayesini anlatıyor. Konak içerisinde  her oda da farklı rehber ve etkinlikler yapılmakta. Bunlar içerisin de ebru sanatı, kurşun döktürme, hat ile yazı yazma ön plana çıkıyor. Konağın üst katında oturma odası, gelin odası, banyo mevcut. Türk hamam Müzesi temizlik kültürünü belgeleme, koruma ve geleceğe aktarma düşüncesiyle kurulmuş. Bir kasaba hamamı olarak 16. yüzyılda inşa edilmiş. 

15 Kasım 2021 Pazartesi

URLA

    İzmir merkeze 40 km uzaklıkta yer alan Urla, masmavi denizi, ince kumlu plajları, doğal yaşamın izlerini taşıyan köyleri, insanlık tarihi ile yaşıt tarihi bölgeleri ile her açıdan Ege Bölgesinin özelliklerini taşıyan bir ilçe.

    Özellikle günü birlik bunaltıcı büyük şehir yaşamından, gürültüden ve koşuşturmadan uzaklaşmak isteyen İzmirlilerin akınıyla nüfusu hızla artan Urla, ulaşım rahatlığı ile şehir merkezine 30 dakikalık bir yolculukla ulaşılabilen bir yerleşim yeri. Bu özelliği ile Urla, yalnız İzmirlilerin değil Uçak ile İzmir'e gelen İstanbulluların da yerleştiği, bir merkeze dönüştü.


    Urla ismi, Yunancada sazlık-bataklık anlamına gelen Vurla kelimesinden geliyor. Bazı tarihçiler ise Urla isminin Osmanlı’nın beşinci padişahı I. Mehmet’in (Mehmet Çelebi) komutanlarından İbrahim Bey’in sefere çıkarken kendisine ‘uğur ola’ demesinden kaynaklandığı ifade etmektedir.

    Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de ismi geçen Urla’dan bu kaynakta Kıdafe Kralı’nın kızı Ulice tarafından kurulduğu ve şehre Urli adı verildiği, bu ismin de zamanla Urla’ya dönüştüğünden söz ediliyor.