27 Şubat 2013 Çarşamba

AKBATI ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ


         Akbatı Residences ile birlikte  Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi İstanbul Esenyurt’ta yer almakta olup, alışveriş merkezi ve rezidanslarıyla birlikte tasarlanmıştır. 242.000 m2 inşaat alanına sahip olan Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde 65.542 m2 net kiralanabilir alan içerisinde; 200’e yakın mağaza, 9 sinema salonu, dünya mutfaklarını buluşturan restoranlar, çocuk oyun, eğitim alanları ve ayrıca 5.000 kişi kapasiteli bir Festival Park yer almaktadır. Akkök Grup bünyesindeki Akiş GYO tarafından, 4 katlı Alışveriş ve Yaşam Merkezi üzerinde bulunan 21 katlı Mavi Kule ve 11 katlı Yeşil Kule’den oluşmaktadır. 2008 yılında inşaatına başlanan projede Akbatı AVYM Eylül 2011; Akbatı Residences ise 2012 yılında tamamlanmıştır.


Konseptin alışveriş merkezi mimari projeleri DDG Design Group residences projeleri ise Kg Mimarlık tarafından çizilmiştir.
     Akbatı Projesinin 1. Etap kaba inşaatı Ekinciler İnşaat tarafından yapılmıştır.

Akbatı Kaba İnşaat imalat ölçümleri Şahin Harita tarafından yapılmıştır.

  Resimde görülen total station Topcon 3007 dir. 3 saniye hassasiyetinde 250 metre lazer ile ölçüm yapabilen ve 50000 nokta kapasiteli hafızası vardır.



ZORLU CENTER


   İstanbul Zincirlikuyu'da bulunan Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü arsasının Şubat 2007 yılında ihale ile Zorlu Holding tarafından alınması ile proje başlamıştır. Ahmet Nazif Zorlu'nun beşi bir yerde olarak lanse ettiği proje içerisinde alışveriş merkezi, performans sanatları merkezi, ofis katı, residence ve otelden oluşmaktadır.10 Ekim 2013 tarihinde alışveriş merkezi ve performans sanatları merkezinin (PSM) açılışı yapılmıştır.

Levazım Sitesi Üzerindeki Poligon 
   2008 yılında hafriyatı Makyol İnşaat, fore kazık imalatları ise NYS tarafından yapılmıştır. İnşaatın ana yükleniciliği Aktürk Yapı Endüstri A.Ş. müşavirliğini ise Yüksel Proje tarafından yürütülmektedir. Statik projeleri Balkar Mühendislik mimari projeleri ise Emre Arolat Mimarlık ve Tabanlıoğlu Proje tarafından hazırlanmıştır. 102.000 m2 alan içerisinde 615.000 m2 inşaat alanına sahiptir. Performans sanatları merkezi 3000 kişi kapasiteli olacaktır.

Karayolları Binası Üzerindeki Poligon
   Projenin kaba inşaat alt yükleniciliğini Berberoğlu İnşaat, Mak-İn İnşaat ve Delta İnşaat 3 ayrı bölge olarak yapmıştır.  Elektrik imalatlarını Sasel, Desat ve Vehbi Yılmaz firmaları çeşitli bölgelerde; mekanik imalatlarını ise Ekin Proje, Tem ve Mapet yine çeşitli bölgelerde yapmıştır. Zorlu Center'ın dış cephe taş kaplamalarını Mangan İnşaat cam ve alüminyum cepheleri ise Dekoral Alüminyum firması hayata geçirmiştir. Peyzaj imalatlarını ise Karaoğlu Peyzaj firması yapmaktadır.


   Zorlu Center içerisinde bulunan Alışveriş Merkezi 105.000 m2 açık ve kapalı alan olarak tasarlanmıştır. Alışveriş merkezi içerisinde toplam 1600 kişilik 12 ayrı sinema salonu ve 200'e yakın mağaza yer alacaktır.
Otel bölümü ise dünyada lüks oteller zincirine sahip Raffles Grubu tarafından işletilecektir. Otel 136'sı standart 47 suit ve 1 adet kral dairesinden oluşmaktadır. Otel bünyesinde 1200 kişilik balo salonu, açık ve kapalı yüzme havuzu ve helikopter pisti bulunmaktadır.

Zorlu Center'dan Balmumcu Manzarası ve Leica TS 09 Total Station
Zorlu Center Proje Bilgileri :

İş Sahibi :  Zorlu Yapı Yatırım A.Ş.
Mimari Lider Üye : Emre Arolat Proje
Mimari Diğer Üye : Tabanlıoğlu Proje
Müşavirlik : Yüksel Proje
Statik Proje : Balkar İnşaat Mühendisliği
Mekanik Proje : Beta Teknik
Elektrik Proje : HB Teknik
Altyapı Proje : Sigal Mühendislik
Peyzaj Proje : DS Mimarlık

Point Otel Üzerindeki Poligon ve Leica GPR 111 reflektör prizma

Bellevue Ressidence Üzerindeki Nirengi

   

KANYON ALIŞVERİŞ MERKEZİ

İstanbul Levent'te eski Eczacıbaşı ilaç fabrikasının yerine ülkemizde ilk kez bir alışveriş merkezi açık havada cadde kültürüne alternetif olarak farklı bir mimari uygulama olarak yapılmıştır.

Alışveriş merkezi 37500 m2 alanda 4 katlı ve yaklaşık 160 mağaza 9 sinema salonu ve 2300 araçlık otoparka sahiptir.


Projenin işvereni Eczacıbaşı Holding ve İşgyo iken tasarımını Tabanlıoğlu Mimarlık müşavirliğini ise Arup Grup tarfından yapılmıştır. Ana mütahitliğini ise Tepe İnşaat yapmıştır.


2003 yılında başlanan proje 3 yıl gibi kısa sürede tamamlanmıştır. Dış cephe imalatlarını ise Feniş Alüminyum tarfından yapılmıştır.
Kanyon projesi mimari ve konsept olarak Japonya'da bulunan Canal City projesine benzetilmektedir.

2003 yılında şantiyedeki personeller 

RUMELİ HİSARI

      İstanbul'un Sarıyer ilçesinde Boğaziçi'nde bulunduğu semte adını veren hisar. Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethinden önce boğazın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı'nın tam karşısına inşa ettirilmiştir. Burası boğazın en dar noktasıdır. Mekânda uzun yıllar Rumeli Hisarı Konserleri düzenlenmiştir.
      Hisar, 30 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Anadolu Hisarı'nın karşısında İstanbul Boğazı'nın 600 metrelik en dar ve akıntılı kısmında inşa edilmiş bir hisardır. 90 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan hisarın üç büyük kulesi, dünyanın en büyük kale burçlarına sahiptir.
      Rumelihisarı'nın Saruca Paşa, Halil Paşa ve Zağanos Paşa adlarında üç büyük ve Küçük Zağanos Paşa ile 13 adet irili ufaklı burcu bulunmaktadır. Zemin katları ile birlikte Saruca Paşa ve Halil Paşa kuleleri 9 katlı, Zağanos Paşa Kulesi ise 8 katlıdır. Saruca Paşa Kulesi'nin çapı 23,30 metre, duvar kalınlığı 7 metre, yüksekliği ise 28 metredir. Zağanos Paşa Kulesi'nin çapı 26,70 metre, duvar kalınlığı 5,70 metre, yüksekliği ise 21 metredir. Halil Paşa Kulesi'nin çapı 23,30 metre, duvar kalınlığı 6,5 metre ve yüksekliği de 22 metredir.


         Hisarın üst tarafında bulunan Doğatepe Cafe'nin yanında bulunan arazinin halihazır haritasını çıkarmak için gittiğimizde bu güzel fotoğrafı çektik.  

İŞ KULELER


    İstanbul Levent'te bulunan binanın inşaatına 1995 yılında başlanmış ve 2000 yılında Tepe İnşaat tarafından tamamlanmıştır. İş Kuleleri Türkiye İş Bankası'na ait üç gökdelenden oluşmaktadır. Kule 1, 52 katlı olarak İş Bankası'nın Genel Müdürlük binası olarak kullanımına ayrılmış olup, Kule 2 ve Kule 3 İş Bankası'nın bazı iştiraklerine ve kiracı şirketlere ayrılmıştır.
     İş Kuleleri kompleksinde ayrıca bir 800 kişilik tiyatro/konser salonu, İş Sanat galerisi, alışveriş merkezi, lokantalar ve 479 araçlık otopark bulunmaktadır.
      İş Kuleler bünyesinde 46 adet asansör, 6 adet yürüyen merdiven ve 6'sı yangın merdiveni olmak üzere toplam 22 adet merdiven bulunmaktadır.

12 Şubat 2013 Salı

BURGAZADA


        Burgazada İstanbula çok yakın ama ulaştığımızda sanki bir Ege kasabası;  şehrin tüm gürültüsünen uzakta sakin, huzur dolu bir yer. Kınalıada ile Heybeliada'nın arasında çok güzel bir ada.Kabataş ve Bostancıdan hareket eden şehir hatları vapurlarıyla ve özel motorlarla bu adaya ulaşmak mümkün. Özel motor ile 45 dk. yolculuk sonrası açık havada oturarak çok güzel bir yolculuk ile adaya ulaştık.

                                    

11 Şubat 2013 Pazartesi

KIYIKÖY

Kıyıköy Kırklareli' nin Vize ilçesine bağlı, tarihi çok eskilere dayanan bir köydür. İstanbul'a 164 km uzaklıkta yer alır. Tarihi varlıkları, akarsuları, yem yeşil doğası ve limanı ile klasik bir karadeniz balıkçı köyüdür.
İstanbul'a yakın oluşu sebebiyle, yaz aylarında hafta sonları günü birlik denize girmek isteyen tatilciler tarafından köy adeta istila edilmektedir. Yemek için limanda bulunan balıkçılardan balık alınabilir veya deniz ile birleşen dere kenarında tatlı su balıkları da avlanarak mangal yakabilirsiniz. 

Denizi biraz kayalık ve dalgası olmasına rağmen liman için çevrili alan ise denize girmek için müsaittir. Sahili yukarıdan gören Kartal Kafede mutlaka bir çay içmenizi öneririm.


Sahilin üst tarafında Bizans döneminden kalma kayalar içinde bir manastır bulunmaktır. Kayalıkların üzerinden çok güzel karadeniz manzaralı resimler çekebilirsiniz.

10 Şubat 2013 Pazar

KIZ KULESİ


Haritacılar tarafından ölçüm yapılmak için kullanılan Kız Kulesinin Üsküdar/Salacak tarafında bulunan pilye

9 Şubat 2013 Cumartesi

EDİRNE



Edirne gezimizden hatıra olarak Trakya Üniversitesi Karaağaç Yerleşkesi önünde bulunan 23179 numaralı poligonu fotoğrafladık.



      Sabah 8'de 3 aile ve 10 kişi ile transit minibüs ile  kapalı ve puslu bir havada saat 10:45 gibi  Edirne’ye ulaştık. Aracımızı Selimiye Camiine yakın bir otoparka bıraktıktan sonra kısa bir yürüyüşle Ali Paşa çarşısına vardık.
                                        

 1561 yılında Hersekli Ali Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan bu çarşıda, dönemin gümüş ve altın satan tüccarlarının dükkanları yer alırmış.
 
                                                      
             Günümüzde genellikle hediyelik eşya, sabun ve havlu satan dükkanlar var.6 tane kapısı olduğunu öğrendiğimiz çarşıda  130 tane dükkan varmış.


                                                      
           Çarşının bitiminde hemen çarşıya parelel olarak giden trafiğe kapalı ana cadde üzerinde çeşitli heykeller ve badem ezmesi satan bir çok dükkan var.Bunlardan bir tanesinden hediyelik badem ezmesi alışverişi yapabilirsiniz.
                                                  
             Ayrıca hemen PTT binasının yanında Edirne Belediyesinin çok güzel bir uygulaması var. Eski oyuncak ve kitaplarınızı buradaki bölmelere atıyorsunuz ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar.
                                                
            Bu arada öğle yemeği için en iyi ciğerciyi araştırıyoruz. Herkes aynı yeri söylüyor ve kendimizi Ciğerci Niyazi Usta'da buluyoruz. Fakat dükkanda kuyruk var 10dk. kadar bekledikten sonra masaları birleştiriliyoruz ve hemen ardında masalar soğan, domates ve biber ile donatılıyor. Biberler çok acı ama ciğerlerin üstüne parçalanarak yerseniz tadı mükemmel oluyor. Edirne tava ciğerinin porsiyonları oldukça doyurucu ve lezzetli. 10 kişi için 100 TL hesap geliyor içecekler ve salatalar dahil, ama burada çay içme ihtimalimiz olmadığından buradan ayrılarak bir çay bahçesinde soluğu alıyoruz.                          
     Yürüyerek yolumuz üzerinde bulunan Ulu Camiye ulaşıyoruz. Edirne'de Osmanlılar'dan günümüze ulaşmış en eski anıtsal yapı burasıymış 1403'te Sultan I.Süleyman tarafından yapımına başlanmış, Çelebi Sultan Mehmet zamanında 1414'te bitirilmiş.Mimarı Konyalı Hacı Alaaddin, kalfası Ömer İbni İbrahim tarafından merkezi kubbeyi taşıyan dört Paye (Fil ayağı) ile dört duvar üzerine dokuz kubbelidir.


                         

  




                 Bir yanının dış ölçüsü 13 m. olan kare şeklinde yapı ve 13 m. çapında ve tümüyle yarım olan kubbelerden oluşuyor. Ayrıca Kabe'den getirildiği rivayet edilen ve mihrabın sağında bulunan Kabe Taşı, özel bir ziyaret noktasıdır.





Yine cami içerisinde köşede bulunan Hünkar Mahfili  (Padişahların namaz kıldığı özel bölüm) görülmesi gereken bir yerdir.





       










     



 

Ve sıra geldi merakla beklediğimiz Selimiye Camii'sine. Mimar Sinan heykelinin yanından geçerek her Osmanlı cami etrafında bulunan güvercinlere yem atarak Selimiye Cami altında bulunan çarşıya ulaşıyor ve üst ata çıkarak Mimar Sinan'ın ustalık eserine ulaşıyoruz.   Kısaca bilgi verirsek :



             

                                          
   








Selimiye Camii Selimiye Külliyesinin en ünlü parçasıdır. Selimiye Camii 2. Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış. Yapımına 1568′de başlanmış, kullanıma ise 1575′te açılmıştır. Camiinin yüksekliği 45.25 metre , tek kubbenin çapı ise 31.25 metredir. Caminin ortasında bulunan havuz ise gelen yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.








                               

 Buradan sonra minibüsümüze biniyor ve Karaağaç'a doğru hareket ediyoruz. Karaağaç’a doğru yol alırken Edine Büyük Sinagog’unu, Fatih Sultan Mehmet’in eğitim aldığı Camii ve Sultan II. Mahmut zamanında başlanan ve Sultan Abdülmecid zamanında bitirilen Meriç Köprüsünü geçerek Trakya Üniversitesi Karaağaç Yerleşkesine ulaşıyoruz.







                  Bu yerleşke içerisinde yer alan eski Edirne Garı ve tarihi tren üzerinde fotoğraf çektirerek Lozan müzesi ve Lozan Anıtını geziyoruz. Lozan Anıtı 3 konsol üzerine oturan sütunlardan yapılmış 36,45 metre olan birinci sütun Anadolu’yu, 31.95 metre olan ikinci sütun  Trakya’yı, 17.45 metre olan üçüncü sütun Karaağaç’ı simgeliyormuş.  Bu sütunları, 7.20 metre yükseklikte birbirine bağlayan beton çember, birlik ve beraberliğin sembolü ve  bu çemberin ön yüzünde yerleştirilmiş 4.20 metre boyundaki genç kız figürü ise estetiği, zarafeti ve hukuku temsil ediyormuş. Genç kız figürünün bir elindeki güvercin, barış ve demokrasiyi, diğer elindeki belge ise Lozan Antlaşması’nın simgesiymiş. Anıtın ayaklarının yerleştirildiği yarım daire şeklindeki 15 metre yarı çaplı havuz ise ülkemizi çevreleyen denizleri temsil etmekteymiş .

                                                    
        . Kırkağaçtan sonra tarihi Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı yere gidiyoruz; fakat bir süprizle karşılaşıyoruz. Etrafı sular altında kalmış. Buradan sonra dönüş yoluna çıkıyoruz ve daha önceden akşam yemeği için planladığımız Tekirdağ'daki Özcanlar Köfteye sisli bir havada ulaşıyoruz.
  
                                          
       Edirne 3 Şerefeli Cami, Bayezid Külliyesi ve Şifahane ve nehir kenarı gezilerimize vakit kalmadığı için yapamıyoruz. Edirne'yi bir günde gezmek hem yorucu hem de zor bunun için ya iki gün ayırmak yada yazın sabah erken saatte oraya ulaşarak gün ışığından faydalanmak.



     Meriç nehri üzerinde padişahların çevreyi seyretmek için kullandıkları tarihi bir yapıya poligon atmak ve üzerine poligonun ismini yazmak meslektaşlarımıza hiç yakışmadı. Bu konularda duyarlı olarak tarihi dokuyu korumamız lazım.